Top

Karlovasi’den yani adanın kuzey batısından kuzey doğusuna doğru yol almaya başladığımızda ilk olarak karşımıza seramik sanatında ünü ada dışına yayılmış olan Manolates Köyü bizleri selamlar. Adanın rakım olarak yüksek konumda bulunan ulaşım olarak adaya has virajlı olan yollardan tepeye tırmandıktan sonra kuş bakışı görebileceğiniz eşsiz Ege Denizi manzarası ile siz de bizlere hak vereceksiniz… Yeşil ile maviyi böylesine güzel bir şekilde buluşturan bu köyü seramik ve el sanatları konusunda antik dönemden günümüze ulaşan el yapımı çömlekleri ve adaya mal olmuş olan Pisagor’un adalet kupasını bulabileceğiniz, şirin ve küçük bir köydür. Yalnız köye ulaşmadan önce aşağı kısımda bulunan Aidonia mevkiinde bir mola vermenizi öneririz. Burada Kutsal Üçlüye ait olan küçük kiliseyi görüp Otantik Kafe’de Yunanlılara has olan soğuk kahve Frappe’yi içmenizi tavsiye ederiz….. Frappe demişken ülkemizde de son yıllarda popüler olan bu soğuk içecek özellikle Yunanlılar için yaz aylarının vazgeçilmez bir kahve çeşididir. Kahvenin çırpılması ile hazırlanan Frappe; köpüklü ve sert yapısı ile ilk içtiğinizde biraz ağır gelebileceğinden sütle deneyimlemenizi öneririz…

“Manolates Köyü”

“Samos'ta Frappe Keyfi”

Manolates köyünden aşağıya doğru indiğimizde yolumuza devam ederken sol tarafımızda bize yarenlik eden Ege Denizi’nin eşsiz güzellikteki sahil şeritleri ile Samos’un bu konuda ki haklı övüncüne eşlik edebileceksiniz. Adanın özellikle denize kıyısı olan her noktasından denize girme şansı bulabilirsiniz. Genel olarak bakıldığında yapısı itibari ile küçük çakıl taşlı kumsal şeridinde; özellikle temiz ve turkuaz renkli denizi sıcak yaz aylarında güzel bir mola imkânı verecektir siz Samos Sevdalıları’na… Manolatesten sonraki durağımızda adanın Mykonos esintileri taşıyan bitişik nizamda pek çok tavernaya ev sahipliği yapmakta olan Kokkari bizleri selamlıyor. Taverna dediğimizde ilk aklımıza gelen bizde ki tanımı ile müzikli eğlence mekanlarını getiriyor olsa da Yunan kültüründe taverna kelimesinin karşılığı; hep beraber toplanılan ouzo eşliğinde sohbet edilen ve eşsiz lezzeti ile ünü ülke sınırlarını aşmış olan deniz mahsullerinin ve çeşitli mezelerin tadının çıkarıldığı, pek çoğu aile işletmesi olan küçük balık lokantalarına verilen addır. Kokkari özellikle birbirinden güzel olan Lemonakia, Tsamadou,Navagos gibi plajları ile ön plana çıkmaktadır. Kokkari’nin çiçeklerle süslü dağ köyleri ve yakınlardaki çok sayıda tepesi, Ege Denizi’nin muhteşem manzarası eşliğinde yürüyüş yapmak isteyenler için ideal yerlerdir. Burası aynı zamanda sörf severlerin aradıkları dalgaları yakalayabilecekleri yerdir. Kuzeyden esen rüzgar ile beraber rüzgar sörfü adına bölgede var olan bir sörf okulu bulunmaktadır. Kokkari’den sonra bizleri karşılayan Vathi kentidir. Vathi adada şarap üretimi yapılan iki tesisten birine ev sahipliği yapmaktadır. Şarap üretimi adanın başlıca ekonomik girdisini sağlayan unsurlardan birisidir. Adanın muskat üzümünden elde edilen şarabı kooperatif anlayışı ile işlenmektedir. Muhakkak şarap sevmeseniz bile en azından bu ödüllü şarapları denemenizi öneriyoruz. Vathi, bir diğer adı ile Samos City adanın başkentidir. Burada adanın idari birimlerinin toplandığını görürüz. Aynı zamanda Vathi’de bulunan Aslanlı Meydan’ı görmenizi tavsiye ederiz. Samoslular’ın cesaretini sembolize eden Aslanlı Heykel bütün ihtişamı ile burada karşımıza çıkmaktadır. Kuzey şeridinden sonra rotamızı güneye doğru çevirdiğimizde bizleri ünlü matematikçi Pisagor’un doğduğu yer olan Pythagorion karşılar. Pythagorion özellikle Samos’un antik dönemine tanıklık etmiş olan Tigani Kenti’nin günümüzdeki yansımasıdır. Şehirde var olan yat limanı ayrıca kendi tekneleri ile adayı ziyarete gelmiş olan insanlar için güvenli bir liman olma özelliğine sahiptir. Şunu da belirtelim ki bugün kullanılan bu liman antik dönemin insan gücü ile inşa edilmiş ve günümüzde varlığını koruyan nadir limanlarından birisidir. Pythagorion, Pisagor ile Polycratesin çekişmesine ev sahipliği yapmıştır. Bu iktidar üstünde var olan çekişme sonucundan dönemin hakimiyetini elinde tutan Polycrates’e karşı Pisagor adanın güney batısında bulunan en yüksek noktası olarak sayılan Kerki Dağı’na sığınmak zorunda kalmıştır. Burada bulunan Kerki Dağı’ndaki Pisagor mağarası yürüyüş meraklıları için oldukça keyifli bir rota oluşturmaktadır. Yeri gelmişken belirtelim, Samos Adası’nın pek çok yürüyüş rotasına ev sahipliği yaptığını görmekteyiz. Sadece denizi ve yeşili değil ayrıca doğada yürüyüş yapmayı seven Samos Sevdalıları için de tabiat ile iç içe zamanı durdurabileceğiniz pek çok parkur bulunmaktadır.

“Kokari”

“Pythagorion”

Yorum Yap